Kronik Prostatit Mikrobiyom Analizi, Kişiye Özel Beslenme

Kronik Prostatitte Mikrobiyom, kanserin başlangıcından ilerlemesine ve tedavi sonuçlarına kadar her aşamasını etkileyebilir.

Mikrobiyom Nedir ? Mikrobiyota Nedir ?

İnsan vücudu sadece insan hücrelerinden oluşmaz. Vücudumuzda yaşayan bakteri, virüs, arkealer gibi tek hücreli canlılara mikrobiyota; bu canlıların genetik materyallerine ise mikrobiyom ismi verilir. Çoğunluğu bağırsakta yaşayan mikrobiyotamızın belli başlı fonksiyonları şunlardır;

• Sindirime yardımcı olmak,
• Bağırsak yoluyla alınan toksinleri temizlemek,
• B ve K vitamini gibi bazı vitaminleri sentezlemek,
• Androjen (testosteron) üretimine yardımcı olmak,
• Bağışıklık sistemini güçlendirmek.

Mikrobiyota ismini verdiğimiz bu canlılar vücudumuzdaki yararlı bakteriler olarak özetlenebilirler. Son yıllarda doğal yaşamdan ve topraktan uzaklaşılması, fiziksel aktivitenin azaltılması ve yanlış antibiyotik kullanımı mikrobiyota çeşitliliğini azaltmakta ve hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. 

Mikrobiyotanın azalması ile ortaya çıkan birden fazla hastalık bulunmaktadır. Bunlar bağışıklık sisteminin fazla çalıştığı otoimmün hastalıklar ile kronik ağrı sendromlarıdır. Kronik prostatit oluşma mekanizması ile kronik pelvik ağrı sendromlarından biri olarak incelenmektedir. Bu nedenle mikrobiyotanın zenginliği prostatit gelişimi ve kontrolünde önemli bir yere sahiptir.

Prostat ve Mikrobiyom

Prostat, bireylerde mesanenin hemen altında rektumun önünde yer alan erkek üreme sisteminin önemli bir organıdır. Bu organ, erkek bireylerin vücudunda onlara en fazla sorun çıkartabilecek organlardan birisi olarak karşımıza çıkar. Prostat kaynaklı hastalıklar sıklıkla orta yaş dediğimiz 50’li yaşlardan sonra ortaya çıksa da kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.

Prostatit

Prostatit denilen hastalık halk arasında prostat iltihabı olarak bilinir. Prostatit durumunda prostat bezinde iltihaplanma meydana gelir. Bireylere genellikle acı ve rahatsızlık verir ancak tedavisi vardır.

Prostatit çeşitli semptomlarla karakterizedir ve yaşam kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. En tipik olarak pelvik bölgede ağrı ile ilişkili olmakla birlikte, hastalarda değişen derecelerde tahriş edici idrar yapma semptomları, cinsel fonksiyon bozukluğu, depresyon veya bunlarla ilişkili olabilen psikososyal fonksiyon bozukluğu görülebilir.

Prostatit Neden Olur ?

Mycoplasma hominis, Trichomonas vaginalis, Candida türleri, Ureaplasma urealyticum, Chlamydia trachomatis, Herpes simplex virüsü ve hatta parazitler de dahil olmak üzere birçok organizmanın prostatta enfeksiyona neden olabileceği düşünülmüştür.

Bu enfeksiyon, hastalığın gelişmesine yol açan bir nedenden ziyade aslında teşvik edici bir olay olabilir. Diğer olası tetikleyici faktörler arasında bireyin travma öyküsü, otoimmün reaksiyon veya idrar yapamama sayılabilir. Prostatit hastalarında pelvik bölgede lokalize inflamasyon veya nörolojik hasar gelişir. Bunun sonucunda bu bireylerde pelvik taban disfonksiyonu gelişebilir.

Prostatitin Belirtileri Nelerdir ?

• Leğen kemiğinde, peniste ve kalçada ağrı,
• İdrar yapma esnasında ağrı,
• İdrara daha sık çıkma,
• İdrar yaparken zorlanma ve yanma,
• Boşalma sırasında ağrı,
• Bacak arasında ağrı.

Prostatitte Tedavi Yaklaşımları

Prostatit hastalığına antibiyotiklerin tedavisi etkisiz olmasına rağmen bu hastalığa sahip olan bireylerin %80’i, hasta olmayanlara göre 7 kat daha fazla antibiyotik kullanmaktadır. CP/CPPS hastaları için tedavide tutarlılık gösteren bir ilaç bulunamamıştır. Bu hastalığın tedavisindeki asıl amaç semptomları azaltmaktır.

“Prostatit ileride kansere dönüşür mü?” konusu hastalar tarafından sıklıkla merak edilmektedir. Bir hastanın prostatit tanısı alması, onun kanser olduğu veya ileride illa kanser gelişeceği anlamına gelmez. Ancak bir dokuda meydana gelen enfeksiyon durumu ve bundan kaynaklı meydana gelen bazı reaksiyonların bazı kanserlerde tetikleyici neden olduğu bilinmektedir.

Prostat kanserinin zemininde de eskiden meydana gelmiş olan enfeksiyonlar bir risk faktörü olarak kabul edilse de henüz net olarak prostatitin, prostat kanserine neden olduğu kanıtlanmamıştır.

Bağırsak Mikrobiyomunun Önemi

Mikrobiyom, kanserin başlangıcından ilerlemesine ve tedavi sonuçlarına kadar her aşamasını etkileyebilir. Bu etki, bağışıklık sisteminin düzenlenmesi, metabolizma değişiklikleri ve tedavi üzerindeki etkiler gibi dolaylı etkileşimler yoluyla olabilir.

Bağırsak mikrobiyomunda iyi bakterilerin fazla oluşu hormonların işleyişinin de sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlar. Bağırsaklarda yer alan kötü bakterilerin artış göstermesi, iyi bakterilerin azalması ile oluşan tablo disbiyozis olarak adlandırılır.

Bağırsakta yer alan bu kötü bakterilerden bazıları kronik iltihaplanmada etkili olduğu için erkek üreme organlarının sağlığı ile yakından ilişkilidir. Örneğin, bağırsak mikrobiyom bileşimi prostatit semptomları olan erkeklerde, prostatit olmayan bireylerden önemli ölçüde farklıdır.

Yapılan çalışmalar, bağırsak mikrobiyomunun bileşiminin hem terapötik etkinlik için gerekli olduğunu hem de prostat hastalıklarının tedavi yanıtını arttırmak için potansiyel olarak modüle edilebilecek bir hedef olduğunu göstermektedir. Gelecekte, hastaların belirli kanser terapötiklerine olumlu veya olumsuz tepki vermeye daha meyilli olduğunu belirlemesine yardımcı olabilir.

Bağırsak mikrobiyomu aynı parmak izi gibi sadece kendimize özeldir. Sadece bağırsak sağlığı üzerinde değil hormonlar, üreme organları ve bağışıklık sistemi üzerinde de etkilidir.

Bağırsak mikrobiyom analizi sonucunda mikrobiyomu sağlıklı yönde modüle edebilecek kişiye özel mikro ve makro besin öğeleri ile beslenerek bağırsak bakterilerinizi düzenleyebilir ve bütüncül sağlığa kavuşabilirsiniz. Ürolog Dr. Yaşar Başağa, erkek cinselliğinin her alanında bilinen uzmanlığı ve deneyimi ile en kaliteli ve en doğru tedaviyi sunmak için sizleri kliniğine bekliyor.